Yüz Yaşlanması Nasıl Gelişir?

Yüzümüz, dış dünya ile iletişimimizi sağlayan en önemli organımız olduğu için bu bölgenin yaşlanması tüm vücuda nazaran ayrı bir önem taşır. Yaşayan her insanın doğal olarak karşılaşacağı yaşlanma süreci, sadece cildi değil, bununla beraber yağ dokuları, bağ dokuları ve hatta kemikleri de ilgilendirir.

Yaşlanma ile ciltte görülen değişiklikler, kurulaşma, cildin esnekliğini kaybetmesi, kollajen desteğinin azalması ile cildin incelmesi olarak gözlenir. Yağ dokusu özellikle yüzün üst bölgesi ve şakak bölgelerinde belirgin azalma gösterir. Benzer şekilde yaşlanma ile göz çevresi kemiklerinde ve özellikle üst çenenin ön kısmında kemik azalması oluşur.

Tüm bu dokulardaki değişiklikler alın bölgesinde enine kırışıklıklara, kaz ayakları kırışıklıklarının oluşmasına, göz altı çukurlarının belirginleşmesine, göz yaşı oluğu çukurlarının oluşmasına, burun kenarlarındaki hüzün çizgilerinin derinleşmesine, dudak çevresinde ince kırışıklıkların belirmesine ve üst dudağın uzamasına, orta yüz ve elmacık kemiklerinin dolgunluğunun azalması ile bu bölgelerde düzleşmeye, orta yüz ile çene bölgesinde sarkmaların görülmesine neden olur. Genç ve güzel bir yüz sivri kısmı aşağıda duran bir yumurtaya benzetilebilir. Zamanla bu denge yüzün üst kısımlarının daha dar, alt kısımlarının daha geniş olduğu tam tersi bir hale döner.

Yaşlanma dahili ve harici faktörlerin etkisi altında meydana gelir. Tüm insanlarda doğal olarak dahili (kronolojik yaşlanma) görülür. Bu durumun ne kadar hızlı olacağını gösteren en önemli faktör kişinin genetiğidir. Buna hormonal değişimler ve kronik hastalıklar da eşlik edebilir. Harici yaşlanma ise temel olarak güneş ışığı, sigara, beslenme şekli, aşırı mimik kullanımı ve yer çekimi nedeni ile oluşur.

Yüz Germe Nedir?

Yüz germe, yaşlanma sonucu oluşan bu değişiklilerin cerrahi tedavisine verilen genel isimdir. Bu işlem sırasında fazla olan cilt alınır, sarkmış ve gevşemiş alttaki dokular eski yerlerine getirilir ve özellikle orta yüz bölgesindeki hacim kayıpları yağ dolguları ile düzeltilir. Bunun sonucunda daha sıkı, canlı bir görünüme kavuşmanız hedeflenir. Doğal olarak da bu sizi daha genç gösterir. Bu işlem ile amaçlanan sizin genç halinizdir. Kalıcılığı şöyledir, örneğin 50 yaşında bu ameliyatı olursanız 40 yaşında görünmeye başlarsınız ve bu aradaki 10 yıllık fark hep devam eder. Ancak yaşınızın ilerlemesi durdurulamayacağı için bir yandan da yaşlanmaya devam edersiniz. Tabi hep 10 yıl daha genç olarak…

Yüz Germe İçin Uygun muyum?

Doktorunuz ile ilk muayenenizde bu sorunun cevabını net olarak alırsınız. Ancak fikir vermesi açısından, eğer yüzünüzde göz altı çukurlarınız belirginleşmiş, göz yaşı oluğu çukurları oluşmuş, burun kenarlarındaki hüzün çizgilerinin derinleşmiş, dudak çevresinde ince kırışıklıklar belirginleşmiş, üst dudağınız uzamış, orta yüzünüz ve elmacık kemikleriniz eskisi gibi dolgun değil ve alt çenenizin kenarından sarkmalar oluşmuş ise yüz germe için iyi bir adaysınız. Bu sayılan durumların hepsi aynı anda çok ileri yaşlarda oluşur. O nedenle bunlardan bir ya da birkaçının olması da yüz germe ameliyatı ile tedavi edilebilir.

Yüz Germe Tedavi Yöntemleri:

Farklı yüz yapıları ve farklı beklentiler için birden fazla tedavi seçeneği mevcuttur, güncel yüz gençleştirme ameliyatı teknikleri şunlardır:

Modern Yüz Germe:

Tüm açık yüz germe ameliyatlarında kulağın önünden geçen bir iz mevcuttur. Bazı hastalarda bu iz şakak bölgesinde saçın hemen dibine doğru, bazı hastalarda ise kulak arkasına doğru uzanır. Ancak çoğu zaman çok iyi iyileştiği için, aransa dahi güçlükle görülebilir. Yüz germe ameliyatında sadece cildin gerilmesi istenilen kalıcı sonucu sağlayamayacaktır. Bu nedenle cilt altındaki SMAS diye tabir ettiğimiz dokunun da şekillendirilip gençlik zamanındaki pozisyonuna iade edilmesi ve hacim kaybı olan alanlara yağ dolgusu uygulanması gerekmektedir. Doktorunuz bu işlemler için MACS Lift, High SMAS, Lateral SMASektomi ve SMAS pilikasyonu tekniklerinden sizin için en uygun olanı seçecektir. Dr. Kamburoğlu bu yeni nesil modern teknikleri dünyanın en ünlü yüz germe ve yüz estetiği cerrahları olan ve bu teknikleri tarif eden Dr. Verpaele, Dr.Tonnard ve Dr.Baker’dan beraber çalıştıkları sırada bizzat öğrenmiştir.

Yüz gençleştirme ameliyatları bir bütünlük arz eder. Bu nedenle hastalarımızın ihtiyacına göre, alın germe, kaz ayağı giderme, göz kapağı estetiği, boyun germe, ince kırışıklıkların cerrahi soyma, peeling, iğneli radyofrekans, SNIF ile giderilmesi ve kök hücre uygulamalarını çoğu zaman eş seanslı olarak gerçekleştirilmektedir.

Endoskopik Yüz Germe:

Uygun olan hastalarda kulak önündeki kesi olmaksızın saç içerisinden ve alt göz kapağı estetiği kesisinden orta yüz germe, kaş kaldırma ve kaz ayağı giderme işlemlerini kombine olarak da gerçekleştirmektedir. Bu teknik için özel aletler ve kamera sistemleri kullanılır. Ancak bu teknik cilt fazlalığı olan hastalar için uygun değildir. O nedenle daha ziyade 40’lı yaşlarındaki hastalarımız için uygundur.

Ameliyatsız Yüz Germe Teknikleri

Ameliyatsız yüz gençleştirme teknikleri arasında ilk sıralarda botulinum toksin ve dolgu uygulamaları gelmektedir. Kalıcılıkları botulinum toksin uygulamaları için 4-6 ay, dolgu uygulamaları için ise 6-18 ay (kullanılan dolgunun kalınlığına göre değişir) civarındadır. Botulinum toksinin amacı kaslarda gevşeme sağlayarak hali hazırdaki kırışıklıklarda azalma sağlamak ve oluşabilecekleri önlemektir. Dolgular ise ciltteki kırıkların ve yüzdeki çöküntülerin içlerini doldurarak daha dinç ve genç bir görünüm sağlarlar.

Diğer bir ameliyatsız yüz estetiği yöntemi Scarlet S altın iğneli radyofrekans yöntemidir. Radyofrekans bir enerji çeşididir. Radyasyon içermez. Verildiği alanda kontrollü sıkılaşma sağlar. En sık kullanıldığı alanlardan birisi burun etleri küçültülmesidir. Alın, yüz ve boyun için uygulanan bu sistemde ise 25 mikro altın iğne, uygulandığı alana kontrollü mikro enerjiler vermektedir. Her bir seansta tüm alın, yüz ve boyuna 1500-2000 arası atış uygulanmaktadır. Bu sayede toplam 30.000 ile 50.000 noktada mikro sıkılaşmalar olmakta, bu da tüm alın, yüz ve boyunda gözle görülür bir etki oluşturmaktadır. İdeal olarak birer ay ara ile 3-4 seans uygulama önerilir. Daha etkin sonuçlar için kan trombosit değerleriniz uygun ise PRP ile de kombine edilebilir.

Ameliyatsız yüz gençleştirme deyince akla ilk gelen yöntemlerden bir diğeri de iple asmalardır. Yaklaşık 20 yıllık geçmişi olan iple yüz asma tekniklerinin en önemli sorunları ipin kopması, asılan dokudan ayrılması ya da ipe karşı gelişebilen reaksiyonlardır. Bu nedenlerle uzun yıllar bu işlemin kliniğimizde uygulanması tercih edilmemiştir. Ancak son birkaç yılda üretilen yeni nesil bazı ipler, asmaktan öte, yapılarındaki taşıyıcılar vasıtası ile dokuyu üzerlerinde sıkılaştırmaya yardımcı olmaktadırlar. Bu yeni kuşak ipler aynı zamanda içerilerindeki poliester yapısı nedeni ile kopmaya çok dayanıklı olup üzerlerindeki tıbbi silikon kaplama nedeni ile de reaksiyon oluşturma ihtimalleri çok düşüktür. Uygun hastalarda tercih edilebilecek bu iplerle ilgili detaylı bilgiyi sitemizin ameliyatsız estetik kısmında bulabilirsiniz.

Yüz Germe Ameliyatının İyileşmesi Ne kadar Sürer?

İyileşme kişiden kişiye ve yapılan işleme göre değişmekle beraber genelde birkaç gün içerisinde toparlanılır. İçerde biriken sıvıları önlemek için konulan ince drenler genelde 2 günde çekilir. Alınması gereken dikişler göz kapaklarından 3.gün diğer bölgelerden 1 haftada alınır ve iz azaltıcı özel kremler başlanır. Göz çevresi şişlikler birkaç gün içerisinde oldukça azalır. Orta yüz bölgesindeki şişliklerin ise birkaç hafta sürmesi normaldir. İyileşmenizi hızlandırmak için reçete edilecek ilaçları ve ameliyattan sonra size anlatılacak önerileri uygulamanız tavsiye olunur.

Yüz germe ameliyatı sadece daha genç görünmenizi sağlamaz. Aynı zamanda öz güveninizi tazelemenize ve sosyal hayatınızı daha aktif ve mutlu yaşamanıza katkıda bulunur.